https://www.facebook.com/tugce.tgc.39

:)

29 Mart 2014 Cumartesi

Öldüren Cazibe, Fatal Attraction, 1987 yapımı Michael Douglas’ın başrolde oynadığı bir film. Filmde erkeklerin cinselliğe olan düşkünlüğünün sonucunda neler olabileceği gösteriliyor. Çok iyi bir konusu yok filmin ama dram, gerilim, psikolojik ve erotik film sevenlerin izlemesi gereken bir film.

Filmin konusu şöyle; mutlu bir evliliği olan avukat Dan Callagher, bir hafta sonu kaçamağı yaşamaya kalkınca hayatının altüst olmasına engel olamayacaktır...




İYİ SEYİRLER

25 Mart 2014 Salı

The Pink Panther, Pembe Panter, benim beklentilerimi çok karşılamayan ve sadece birkaç yerinde gülebildiğim bir film. Filmde Jean Reno, Jason Statham, Beyonce oyunculuklarını sergiliyorlar.


Filmin konusu şöyle; ünlü bir teknik adam galip geldikleri bir maçtan sonra bu galibiyet sevincini kutlarken birden kendisine bir ok saplanmaktadır. Yere düştüğünde ise elmas yüzüğü ortadan kayıp olmaktadır. Bunu araştırmak üzere bir dedektif tutulur ve olayları sakarlığıyla aydınlatacaktır.



İYİ SEYİRLER
Akışı Olmayan Sular, Pınar Kür ‘ün içinde 5 tane hikayesi bulunan okuması rahat çokça depresif hikayelerle dolu kitabı. En çok kitabın sonundaki Bitmiş Zamana Dair adlı hikayeyi sevdim ben.

Kitabın arka kapağı şöyle; Ölümü unutmalı, yaşamaya bakmalı! Ölüm nasıl unutulur, biliyorsan eğer? Ölümü bildikten sonra nasıl yaşanır? Daha önce yaşıyor muydum? Bir soru. Daha önce yaşıyor muydum? Yaşıyor muydum? Peki, yaşamadan ölünür mü? Bir Soru Daha. Yaşamadan ölünür mü? Yüzeysel ilişkiler ve aşklarla tükenip biten bir ömür yaşanmış sayılabilir mi? Yaşamın kıyısında durup, yaşamın kendisini ıskalayıp yanı başından geçip gidebilir mi insan tüm yaşamı dışarıda bırakarak? Yaşanmayan hayatlar, erişilmeyene duyulan özlem, yarım kalan aşklar geçmişin birer yansıması olarak bugün de karşımıza çıkmaz mı durup dururken? Yaşam ırmağının akmadığını hissedince ölüm bir çözüm olabilir mi? 1984 Sait Faik Hikâye Armağanı`nı alan Akışı Olmayan Sular, Pınar Kür`ün öykücülüğünde önemli bir dönüm noktası...


İYİ OKUMALAR


24 Mart 2014 Pazartesi

Bir İhtimal Daha Var, yönetmenliğini Cemil Atik’in yaptığı tek kişilik oyun Murat Uyurkulak’ın Tol adlı romanından esinlenerek seyirci ile buluşturulmuştur.

İçinde Devrim ruhunu taşıyanların nelerle karşılaşacağını ve neler yaşayacağını hatta yaşanılanları anlatan bir oyun.

Oyunu takip edebilmek için sürekli uyanık kalınması gereken bir oyun. Dur ben bi daldım nerede kalmıştık diye oyuna geri dönüldüğünde yakalanması zor bir oyun.

Yüreğine sağlık Cemil…


İYİ SEYİRLER
Cem Yılmaz Fundamentals, her izlediğimde aynı tadı alıp güldüğüm eğlenceli bir izlenmelik. Cem Yılmaz’ın gerçekçi gözlemleri ile bizi bize gösteren bir gösteri.

Türkiye'nin en komik adamı kabul edilen Cem Yılmaz'ın sinema filmi. Çıktığı anda patlama yapan ve en yüksek gişe rekorlarını kıran Fundamentals, Faruk Eczanesi gibi esprilerin de kaynağıdır. Cem Yılmaz, farklı bir konseptte sahne hazırlıyor ve karşımıza öyle çıkıyor.



İYİ SEYİRLER

19 Mart 2014 Çarşamba

Fahrenheit 451, mükemmel bir film. Kitap, kitap yakanlar, kitap yakanları ödüllendirenler, kitap saklayan ya da okumak isteyenleri cezalandıranlar. Böylece insanlar insan olmaktan çıkıp robotlaşırlar ve zombi gibi dolaşırlar ortalıkta. Duygusuz, meraksız, sorgusuz, sualsiz… Bu hiç değişmeyen bir gelenek; sistem, sistemi uygulayanlar, ödüllendirilenler, cezalandırılanlar hatta öldürülenler.

Filmin kitabı da mevcut.

Filmin konusu şöyle; kitapsız bir dünya düşünebiliyor musunuz? Kitapların varlığını, bütünlüğünü ve iktidarını sürdürebilmek için en birincil tehdit olarak gören Devlet, öncelikli savaşını ülkedeki bütün kitapların yakılarak yok edilmesine vermiştir. İtfaiye teşkilatında çalışan ve görevi bulunan kitapların derhal yakılarak imha edilmesi olan itfaiyecilerden Guy Montag, toplumun bütün üyelerinin hayatlarındaki boşluğu ve farkında olmadıkları mutsuzluklarını doyurabilmek için hap içerek hayatta kalmaya çalıştıkları bir ortamda kendisini son derece yalnız hissetmektedir. Sistem tarafından beyni kitapların zararları ile doldurulmuş olan Guy, tam bir kitap aşığı ve dolayısı ile de sistem muhalifi bir kıza aşık olunca hayatındaki tüm dengeler yerinden oynayacaktır.

Her aklı başında insanın izlemesi gereken bir film.

http://unutulmazfilmler.com/etiket/fahrenheit-451-720p-hd-altyazili-izle.html


İYİ SEYİRLER

18 Mart 2014 Salı

Gözü Tamamen Kapalı, bir Stanley Kubrick filmi. Filmde gerçekten ilginç sahneler var ve aslında herkesin tahmin ettiği ama inanmak istemediği gerçekler gözler önüne serilmiş. Çok gerçekçi, gerçekçi olduğu kadar da sahte bir film. Hiçbir rüya sadece bir rüya değildir. Filmde Tom Cruise’un muhteşem oyunculuğunu da görmek gerçekten harika.

Filmin konusu şöyle; Doktor Harford, karısının geçmişteki cinsel isteklerini öğrenince, bu saatten sonra korkunun yanında cinsellik dolu bir yaşam sürmeye başlayacaktır.



İYİ SEYİRLER

17 Mart 2014 Pazartesi

Bi Küçük Eylül Meselesi, şu anda vizyonda olan ve biraz duygusal anlar yaşamak isteyenler için çok uygun bir film. Aşkın ne olduğunu merak ediyorsanız kesinlikle izleyin…

Filmin konusu şöyle; her şeyin yolunda gittiği bir hayata sahip olan Eylül, talihsiz bir olay sonrasında yaşamının son bir ayını unutur. Çevresindeki herkes, tüm arkadaşları ve ailesi ona hiçbir sorun olmadığını söylemesine rağmen Eylül bir şeylerin yolunda gitmediğinden şüphelenir. Tamamen bilinçsizce, sadece içgüdülerini dinleyerek Bozcaada'ya gider ve orada tesadüf eseri hiç tanımadığı tuhaf bir adamla karşılaşır. Bu gizemli yabancı ise kendinden emin bir şekilde Eylül'e kendisini hatırlaması gerektiğini, aşık olduğu adam olduğunu söyler.

http://video.rotahaber.com/detay.asp?kat=13994

https://www.youtube.com/watch?v=S5onhXnrZgE


İYİ SEYİRLER

16 Mart 2014 Pazar

Makas Eller, Edward Scissorhands, Tim Burton filmi olduğu her halinden belli olan harika bir film. Johnny Depp varsa zaten bir filmde izlesem mi diye düşünmeye gerek bile yok. Diğer oyuncular; Winona Ryder, Dianne Wiest gibi oyunculuklarını kanıtlamış artistler. Film şeker gibi bir yerde geçmektedir.

Filmin konusu şöyle; mucidinin ani ölümü, Edward’ın elleri yapılmadan yarıda kalmasına yolaçar, elleri yerine uzun, keskin metal parçaları vardır… Edward merhametli bir Avon hanımefendisi onu ailesiyle beraber yaşamak üzere evine götürene kadar karanlıkta yalnız yaşar. Ve sonra da Suburbia isimli pastel cennetteki fantastik maceraları başlar…

Hiçbir şey görüldüğü gibi değildir…



İYİ SEYİRLER

Yazar Murat Kefeli

14 Mart 2014 Cuma

Son Ada, Livaneli’nin muhteşem kitabı. Kendi kafasına göre düzeni bozup, aslında kendi bindiği dalı kesip, çok akıllı işler yapıyormuş gibi gösteren ve bunların aslında ne yaptığını anlamayıp onun peşinden giden aptalları anlatıyor. Yani aslında her gün yaşadığımız olayları anlatıyor. Ve maalesef kitapta bile mutlu sonla bitirememiş yazar bu aptallar yüzünden yaşanılanların sonunu… Konuşup gerçekleri göstermeye çalışanların sürekli susturulmaya çalışılması ve bu adamların gerçekten anlaşılmaması, üstüne bir de aptallıkların savunulması işte buna katlanamıyorum… Zavallı bizler bu aptalların düzeninde silahlarla, işsizlikle, yoksullukla, ölümle tehdit ediliyoruz, ne kadar bunlara karşı ayakta dursak da hepimizin sonu belli; değişebilir mi tabii ki değişebilir; aptal olanlar akıllarını başlarına toplarlarsa, at gözlüklerini çıkarıp ne olup bittiğini her yönden görebilirlerse… Ceplerimizde kalan son umutlarla yaşamaya…

Kitabın arka kapağı şöyle;



İYİ OKUMALAR

13 Mart 2014 Perşembe

Dr. Strangelove or: How I Learned to Stop Worrying and Love the Bomb, bir Stanley Kubrick filmi. Biraz eğlenceli ama çok da güzel olmayan bir film. Yine de olanlara da olabileceklere ışık tutuyor tabii ki..

Filmin konusu şöyle; Sovyetlere saldırmak isteyen general Jack D. Ripper, soğuk savaş zamanında Rusların "Amerikan halkının vücut sıvılarını kirlettiği" gerekçesiyle SSCB’ye nükleer saldırı yapma kararı alır. Amerikan uçağı Sovyet sınırına yakın bir bölgede dönemin tipik devriye uçuşlarından birini yapmaktayken, mürettebat Ripper’dan saldırı emri alır. ABD Başkanı ise, Pentagon’daki danışmanlarıyla bir toplantı yaparak durumu değerlendirmektedir. Savaş yanlısı general Turgidson bu durumun Komünizmle hesaplaşmak için güzel bir fırsat olduğunu belirtir. Fakat Sovyet Büyükelçisi DeSadesky, ABD makamlarına Sovyet savunma teknolojisinin geldiği son noktanın ürünü olan "Doomsday Device"dan bahsettiğinde ve başkan danışmanları eski Nazi bilimadamı Dr. Strangelove'ın görüşüyle durum daha da tehlikeli bir hal alır; "Doomsday Device", Sovyetlere yapılacak herhangi bir nükleer saldırıda dünyadaki tüm canlıların yok olmasını sağlayacak bir karşı tehdit silahıdır.



İYİ SEYİRLER

11 Mart 2014 Salı

Ölü İkizler, Dead Ringers, David Cronenberg filmi. Çok yönden gerçekten ilginç bir film, hem iyi hem kötü. Her şey içiçe. Tam bir yin yang.

Filmin konusu şöyle; Mantle kardeşler birlikte çalışan iki jinekolog. Her ikiz kardeş gibi aynı yüze sahip olmalarına rağmen karakter anlamında küçük farklarla ayrılıyorlar. Biri kadınlarla ilişkilerinde son derece rahat bir tavır sergilerken diğeri daha utangaç. Fakat etki ağlarına takılan kadınları paylaşma konusunda da son derece istikrarlılar. Fakat birinin aşık olmasıyla bu denge bozulmaya başlar.




İYİ SEYİRLER

10 Mart 2014 Pazartesi

Kutsal Fahişeler, Miriam Williams tarafından yazılan ve 15 yılını Tanrı’nın Çocukları (TÇ) tarikatında geçiren bir kadının kendi yaşamını kaleme almasıyla meydana çıkan bir kitap. Hiçbir şey gördüğümüz ya da duyduğumuz gibi değil… Hiçbir gerçek içimizde hissettiğimiz kadar doğru değil. Oku, yaşa, araştır ve keşfet… Gerçeği ve sadece gerçeği keşfet. Kendini, hayatı, Tanrı’yı, yaşam amacını bilmek isteyenlerin yani aslında herkesin okuması gereken bir kitap. Kabullenmeyin sorun.

Kitabın arka kapağı şöyle; bu kitap, sorunlu bir toplumda büyüyen duyarlı gençlerin kaçtıkları sığınaklardan birinin -tarikat yaşamının- iç yüzüne ışık tutuyor ve insan beyninin yıkandığı bu tuzaktan kurtulmanın ne denli zor olduğunu gösteriyor. Alkolik bir babayla soğuk ve mesafeli bir annenin kızı olan asi ve idealist Miriam Williams, on yedi yaşındayken New York'ta "Tanrı'nın Ailesi"yle yaşamaya davet edildiğinde, ardına bile bakmadan bir otobüse atlayıp evinden ayrılır. Cemaat yaşamı kısa sürede, 19.000 üyesi olmakla övünen Tanrı'nın Çocukları tarikatının kurucusu Moses David'in önderliğinde, cehenneme dönüşür. Eski bir rahip olan David, gözlerden uzak bir yaşam sürüp üyeleriyle gazeteler aracılığıyla haberleşmekte ve grup evliliğini, cinsel paylaşmayı, kutsal fahişeliği meşru göstermek için İncil'i kullanmaktadır. Çok düşünmenin fazlasıyla tehlikeli olduğuna inanmaya programlanan Miriam, sözde bir evlilikten beş çocuk sahibi olur. Artık o, kendini dünyanın dört bir yanından yabancı erkeklere sunan kutsal bir fahişedir. İlk kocası "Aile"den ayrılıp çocuklarından birini kaçırdığında ayakları yere basan Miriam, zengin Arapların yardımıyla oğlunun yerini bulur ve müthiş bir mücadele vererek, istikrarlı bir yaşam kurmak ve yaşadıklarını anlatmak üzere gerçek dünyaya geri döner.

Kitapta ilginç bir şekilde tanıdık isimler görüp ne gibi pislikler yaptıklarına şahitlik ettiğinizde ne kadar yalan bir dünyada yaşadığınıza inanamayacaksınız…


İYİ OKUMALAR

7 Mart 2014 Cuma

Karanlıkta Dans, sadece son 30 dakikası etkileyici olan bir film ama o son yarım saatin etkileyici olması için de filmin baştan izlenmesi gerekiyor. Çekimi, oyunculuğu, kurgusu gerçekten kötü gidiyor başlarda.

Filmin konusu şöyle; hayatını kıt kanaat geçiren Selma Jezkova oğlunun eğitimi için fabrikada çalışmaktadır. Fabrikadan fırsat bulduğunda ise bir tiyatroda çalışmaktadır. Selma Jezkova’nın kalıtsal bir hastalığı vardır. Gözleri gün geçtikçe görmemeye başlar. Bu kalıtsal özelliğinin oğlunda da ilerlemesinden korkar ve onu tedavi ettirmek için para biriktirir. Bu parası güvendiği polis tarafından çalınınca olaylar gelişir…



İYİ SEYİRLER

Uzun Hikaye, bir Osman Sınav filmi. Oyuncular; Kenan İmirzalıoğlu, Tuğçe Kazaz, Altan Erkekli, Mustafa Alabora, Cengiz Bozkurt, Zafer Algöz. Eğer adalet, eşitlik diye tutturursan bu ülkede yerin yurdun olmaz ne yaparsan yap. Üstten birileri başparmağını üzerine bastırır ne kadar haklı olursan ol yalnız kalırsın. Cebinde umutların oradan oraya gidersin. O umutlar hiç bitmesin, tek başına dünyayı al karşına. Dünya bazılarına göre küçük, bazılarına göre büyüktür. Sen hangisisin buna karar ver…

Filmin konusu şöyle; Bulgaristan göçmeni Ali ile annesiz yetiştirdiği oğlunun başından geçen olayları ‘göç’ gerçeği etrafında anlatan bir hikâye…



İYİ SEYİRLER

5 Mart 2014 Çarşamba

True Romance, Brad Pitt’in oynadığı en gıcık rol bu filmde olmalı. Filmi izlerken gerçekten bu kadar aşık olmayı, bu aşkı bulmayı istiyorsunuz. Tahmin ettiğiniz gibi filmde iki aşığın yaşadıkları anlatılıyor. Neler yaşamıyorlar ki… Filmin senaristi Quentin Tarantino, gerisini siz düşünün.

Filmin konusu şöyle; sıradan bir hayatı olan Clarence çizgi roman dükkanında çalışmaktadır. Bir gün Alabama isimli telekız ile tanışır ve ona aşık olur. Fakat onu eski hayatından kurtarmak hiç de kolay bir iş değildir ve bir de Alabama'nın patronundan uyuşturucu çalacaktır.




İYİ SEYİRLER
Otomatik Portakal, her zaman izlemek istediğim kim bilir kaç yıllar sonra izleyebildiğim bir Stanley Kubrick filmi. Film, korkunç bir çetenin başı olan adamın yakalanıp hapse girmesi, sonrasında bir deneye tabi tutulması ve bunun sonunda her şeyin değişmesini anlatıyor. Filmdeki karakterler, tablolar, heykeller hepsi son derece orijinal. Sadece karakterleri izlemeyip etrafı da incelemenizi tavsiye ederim. Son 25 dakikanın içinde yer alan yemek yedirme sahnesinde çok eğlendim.

Filmin konusu şöyle; geleceğin İngiltere’sinde, uyuşturucu bağımlısı olan bir grup her gece şiddet eğilimli hareketler yapmaktadırlar. Kavga, hırsızlık yapıp insanları taciz etmektedirler. Bir gece çete lideri Alex polise şikayet edilir. Hapse giren Alex’in cezasının düşmesi için önünde tek bir seçenek vardır: Bir deneye tabi tutulması. Sonrasında Alex’in hayatı tamamen değişecektir.




İYİ SEYİRLER

1 Mart 2014 Cumartesi

Bütün Çılgınlar Sever Beni, en büyük aşkım Mert Fırat’ı canlı canlı görmek için gittiğim oyun. Sadece 3 gün için Ankara’ya geldiler. İstanbul’da Moda Sahnesi’ni kendi elleriyle adam edip orada başladılar bu oyunu oynamaya Aslı Tandoğan, Volkan Yosunlu ve Mert Fırat. Aslında 12 ortaklar ama bu oyunda bu 3 ismi görüyoruz. Üstelik Aslı Tandoğan’ın arp çalmasını gözlemleme ve dinleme fırsatı da buluyorsunuz. Oyun son derece eğlenceli, mesajlı ve izlenesi.

Oyunun konusu şöyle; bir adam, karısını birkaç güzel sözle elde etmeyi başarmışsa, acaba bunu başka biri de yapabilir mi? İşte kendisine bu soruyu soran kıskanç adam, büyük bir şüphe ile karısını takip etmeye başlar. Bir süre sonra bu durum hastalık halini alır ve bir faciaya dönüşür. Adam, sorununu halletmek için en yakın dostuna acayip bir teklifte bulunur…







İYİ SEYİRLER